Lale Devri ‘nde Neler Oldu ?

Lale Devri ‘nde Neler Oldu ?

Lale Devri 1718-1730, Lale Devrinde Neler Oldu ?

Lale devri dönemi 1718 yılında başlayan ve 1730 yılına dek devam eden Osmanlı’nın kendini üstün görmesinin sona erdiği dönem olarak bilinir. Savaşlardan yorgun düşmüş Osmanlı tarihinde ilk kez Avrupa’yı tanımak isteyecek ve Avrupa’da olan gelişmeleri yakından incelemek için çalışmalar başlayacaktır. Bu durum dolaylı olarak Osmanlı’nın kötü gidişatını da bildirmektedir. Lale devri döneminin padişahı 3. Ahmet’tir. Bu dönem yapılan mimari eserlerde çoğunlukla lale motifinin kullanılması ,aynı zamanda İstanbul bahçelerine lale ekilmesi döneme Lale Devri adını verilmesinde büyük bir etken unsur olmuştur.

Lale Devri Döneminde Yaşanan Gelişmeler

  • İlk kez Avrupa devletlerine elçiler gönderilmiştir; Osmanlı’nın Avrupa’yı üstün gördüğü ve burada yaşanan gelişmeleri daha yakından tanımak istemesinin açık ve net bir göstergesidir. Bu dönemde Paris, Londra ve Viyana başta olmak üzere farklı devletlere elçiler gönderilmiştir. Mehmet Çelebi’nin yazdığı sefaretname bu döneme damgasını vuran önemli eserlerden birisidir.
  • Lale devri döneminde ilk kez Osmanlı matbaası kurularak Doğuda yer alan klasik eserler ile birlikte Yunanca eserler Osmanlıca olarak basılmıştır; Osmanlı’nın etrafında meydana gelen gelişmeleri daha yakından tanımak istemesinin bir gerekliliği olarak yorumlanır. Ayrıca pek çok kütüphane yine bu dönemde açılmıştır.
  • Matbaanın açılması ile birlikte paralel olarak Yalova’da ilk kez kağıt fabrikası kurulmuştur.
  • Tıp alanında yaşanan en önemli gelişme ise çiçek aşısının yine bu dönemde ilk kez uygulanmış olmasıdır.
  • Tulumbacı ocağı kurularak İstanbul içinde meydana gelen yangınların kısa sürede söndürülmesi amaçlanmıştır. Bu ocak kurulurken Yeniçerilerden faydalanılmıştır.
  • Lale devrinin en ünlü şairi Nedim’dir. En ünlü minyatür sanatçısı Levni’dir.
  • Bu dönemde her alanda Avrupa’dan etkilenmeler olduğu gibi mimari alanında da büyük ölçüde bir etkilenme olmuştur. Özellikle bu dönemde yapılan Sadabat sarayı, 3. Ahmet çeşmesi gibi mimari eserlerde Avrupa’nın izleri görülebilir.
  • Devletin birinci derece görevlileri tarafından yapılan büyük çaplı harcamalar halk gözünde olumsuz etki yaratmış ve buun neticesinde Patrona Halil İsyanı ile son bulmuştur.

YazarKeyfi | Hayata Dair 

40 Beğen

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.